Mizaç Analizi

Bireysel Seans

Mizacınızla tanışın, hayata bakışınız değişsin!

Mizaç

analizi

Dört element (unsur) ve dört salgı (hılt) teorisi üzerine şekillenen mizaç ilmi, modern tıbbın 19. yüzyılda ortaya çıkmasına değin, Orta Asya'dan, Avrupa'ya tüm dünyada, tıbbın temelini teşkil etmiştir. Dört element teorisi, temel olarak insanın, kainatı ve kendi var oluşunu anlamlandırma çabasından doğar. Yaratılışın temelini oluşturan arkhe (ilk sebep) arayışı, Antik Yunan'da Empedokles ile nihai formuna ulaşmıştır. Böylece, ateş, hava, toprak ve su adlı dört element, maddi dünyanın temel unsurları olarak kabul edilmişlerdir. Bu kabul Aristo'da: "Evrene dörtlü ritim hakimdir. Canlı, cansız her şeyin yapısı dört ana elementten oluşmuştur. Bunlar ateş, hava, toprak ve su'dur," ifadesiyle yer bulmuştur. Tıbbın babası sayılan Hipokrat ise, elementler teorisini bir adım ileriye taşıyarak tıbba uyarlamıştır. Hıltlar teorisi adı verilen bu teoriye göre, dört elementin insan vücudunda dört salgı olarak karşılığı vardır. Safra (sarı safra), sevda (kara safra), kan (dem), balgam (limga) olarak adlandırılan bu salgıların dengede olma hali sağlığı, dengelerinin bozulması ise hastalığı getirir. Bu hıltların kişiye özel dağılım oranı ise, o kişinin mizacını belirler. Arapça 'm,z,c' köklerinden oluşan ve 'karışım' anlamına gelen bir kelime olan mizacın, kişinin anne ve babasının sperm ve yumurtasının buluşması anında oluştuğu kabul edilir. Bu anlayışa göre, kişinin mizacı bize onun fizyolojik ve psikolojik özellikleri hakkında bilgi verir. Bu yaklaşımla temellendirilen bütünsel sağlık ilkelerine, Mısır, Yunan, Roma, Çin, Orta Asya Türkleri, Hint, Pers gibi tüm kadim uygarlıklarda rastlamaktayız.  

 

İnsanlık tarihine binlerce yıldır yön veren mizaç teorisi kişiyi, hem kendi özgün varlığı, hem de çevresiyle olan ilişkisi üzerinden değerlendirir. Günümüz insanının son dönemlerde önemini hatırladığı bütünsel anlayış, mizaç ilminin bel kemiğini oluşturur. Öyle ki, kişinin yediğinin, içtiğinin, kokladığının, gördüğünün, duyduğunun, dokunduğunun, boşaltımının, uykusunun, hareketinin, cinselliğinin, sosyal çevresinin, deneyimlerinin kişi üzerinde etkisi olduğunu iddia eder. Kişinin iyilik halinin temini için de, tüm bu etkilerin göz ardı edilmemesi gerektiği ifade eder. İşte, mizaç analiziyle amaçlanan, kişiyi hem kendi mizacının özellikleri hakkında bilgilendirmek; hem de dengeli ve mutlu bir hayat için öneriler getirmektir.

 

Mizaç analiziyle kişi,  

  • fizyolojik, zihinsel ve duygusal özellikleri,
  • mesleki yatkınlıkları,
  • sosyal hayat ve ikili ilişkilerdeki genel tutumu,
  • taşıdığı hastalık riskleri,
  • güçlü yönleri ve
  • gelişmeye açık olan yönleriyle ilgili bilgi sahibi olur. 

Ayrıca danışmanlık sürecinde, dengeli ve mutlu bir yaşam sürmesi için gerekli olan yönlendirmeler kişiye sunulur. 

 

Siz de binlerce yıllık bu kadim bilginin rehberliğiyle tanışmak istiyorsanız lütfen iletişime geçin.